12 Kasım 2012 Pazartesi

Kendimi berbat hissediyorum çaresiz yalnız ve acınası... Ağlamak istiyorum çığlık atmak istiyorum kalbimde ki kafamda ki tüm kötülükleri yok etmek istiyorum. Mutlu olmak istiyorum bu kadar mı zor mutlu olmak normal olmak istiyorum etrafımdaki insanlar gibi olmak... Kimseye anlatamadığım sorunlarım var sadece kendi içimde yaşadığım ve bu sorunlar beni boğuyor nefes almakta zorlanıyorum artık hayattan hiçbir zevk almıyorum hiç doğmamış olmak isterdim yada yaşadığım herşeyi unutmak
Neden böyle bir hakkım yok ki sanki bir gün gözlerimi açacağım ve herşeyi unutmuş olacağım.
Sorunlarımı,sıkıntıları,kalp kırıklıklarımı ve o gün yeni bir hayata başlayacağım
Ne olmak kim olmak istediğime bile karar vermeyi beceremeyen bir zavallıyım ben içinden geçenleri dışa vuramayan hayallerinin peşinden koşamayan ve iğrenç şeyler düşünen bir ucube.
Kendim olmaktan yoruldum Çevremdeki herkes ne kadar da normal ama ben psikolojik sorunları olan bir ucubeyim. Pişmanım üzgünüm mutsuzum elimden bir şey gelmiyor ve hiçbir şey değişmiyor.. Neden? Kendimden kaçmaktan yoruldum Berbat bir insan olduğumu bilmekten yoruldum kendimden tiksinmekten yoruldum kendimden nefret etmekten yoruldum...

4 Kasım 2012 Pazar


Eğer salya sümük ağlatan bir aşk filmi izlemek istiyorsanız sizin için önerebileceğim tek film
A MOMENT TO REMEMBER...
Hayatım boyunca ilk defa bir filmde ağladım. Bu filmi ikinci izleyişim olsa da beni yine derinden sarstı.
Filmi izlerken karakterin yerine kendinizi koyduğunuz an iş bitiyor
Fedakarlık ve sonsuz sevgi... İşte buna gerçek aşk derim!
Biten arkadaşlıklar, aile sorunları, ilk aşk sendromu... Bu aralar kalbim hep kırık bir yanım hep eksik ve ben hep bir boşluktayım. Somurtup oturmak istiyorum sadece gülmek gelmiyor içimden hemen yaşayacağımı yaşayıp göçüp gitmek istiyorum bu dünyadan bu monotonluk beni öldürüyor.. 

1 Kasım 2012 Perşembe



"Keşke geçmişe dönme şansımız olsaydı" dediğim zaman çoktur. Böyle bir şey olsaydı eminim çoğu kişi bu şansı değerlendirirdi. Ben inanmıyorum biri de çıkıp "ben tüm yaptığım hatalardan, yaşadığım tüm olaylardan her şeyden çok memnunum" desin.. Tamam der de bana samimi gelmez ama mantıklı düşünürsek doğru olan bunu diyebilmektir. Hatalarımız bizi biz yapar, kalp kırıklıklarımız tecrübelerimizdir Her defasında daha sert düşsekte daha güçlü kalkarız ayağa ama yinede insan kötü anıları hatırlamak istemez yok olsunlar silinsinler hafızamızdan isteriz. Kim geçmişi anımsadığında acı çekmek ister ki? Bence çektiğimiz acı bile çok kutsal öyle masum öyle çocukça ki ilk deneyimlerimiz ilk üzüntülerimiz ilk pişmanlıklarımız ilk aşklarımız... Ne olursa olsun ne yaşarsa yaşasın insan kendini kötü hissetmemeli çünkü kimsenin bir eşi daha yok herkes eşsiz olmalı kendi gözünde..







Bu iki şarkı çok hoşuma gitti ve her zaman ki gibi hoşuma giden bir şarkıyı başa sarıp başa sarıp günlerce dinlerim bu iki şarkıyı da 58394 kere dinlemiş olma ihtimalim yüksek bu arada video dan Alacakaranlık hayranı olduğumu anlamakta zorlanmamışsınızdır :)
İnsanlara güvenmekte zorlanıyorum artık. Güvenmekte istemiyorum zaten çünkü boş çıkıyor.
En iyisi ne biliyor musunuz acınızı içinizde yaşamanız. Kimseye ihtiyaç duymayacak kadar yalnız olmak ben yalnız olmayı seviyorum. Seviyorum çünkü beni benim kadar anlayan ve mutlu edecek bir başkası daha yok  Evet bu sıralar kalbim fazlasıyla kırıldı biraz akıllanmanın zamanı geldi çevrenizdeki iki yüzlü insanlara dikkat edin ve hayatınıza öyle herkesi sokmayın!

30 Ekim 2012 Salı


Çoğu şey yolunda gitmiyor. Yada hayalimdeki gibi gitmiyor da diyebiliriz. Güçlü olmayı öğreneceğimi umuyorum gerçekten işe yarar olduğumu hissetmek istiyorum çabalıyorum bir şeyler başarabilmek için
Yolun daha çok başındayım biliyorum en azından sevgilileri için sabah akşam ağlayan okul tuvaletlerinde gizlice sigara içip dayılık taslayan kızlar kadar beyin yetmezliği yaşamadım hiç
Ama söyle de bir şey var mutlu olursun herkese iyi davranırsın yardım edersin ve arkandan salak saf derler.
Suistimal edilmek kadar insanın canını acıtan bir şey yok bu huyuma bir çözüm bulmaya çalışırken daha da asileşiyorum ve çevremdekiler kötü davranıyorum.. En iyisi herkesle ilişkimi kesmek ve tüm günlerimi küçücük bir boş anım kalmayacak şekilde doldurmak. Düşünmek istemiyorum. Düşünmek bu günlerde acıdan başka bir şey vermiyor çünkü ve hep diyorum ki keşke, keşke geçmişimi unutma şansım olsaydı eminim  bu kadar kırgın ve üzgün olmazdım bildiğiniz gibi değil insanları kendimden uzak tutmaya çalışıyorum zaten yalnızım daha da yalnızlığa gömülmek istiyorum neden bilmiyorum ama şuan ihtiyacım olan şey bu,yada onun gibi bir şey...

29 Ekim 2012 Pazartesi


Kendimi olmadığım biri gibi görmeye çalıştım oymuşum gibi davrandım. Herkesin sevebileceği uslu bir kız olmaya çalıştım  mutsuz olma pahasına gözlerimi kapattım ve kendimi kandırdım ama artık sürdüremiyorum.
Yüzüme taktığım maskem artık ağır gelmeye başladı mutsuzum işte hemde çok
kendim olmak istiyorum bir kuş gibi hafiflemek istiyorum aklımda ki sorunları yok etmek istiyorum benim kim olduğumu söyleyen insanları susturup onlara hayır ben buyum! diye haykırmak istiyorum
Güçsüz olmaktan yoruldum korkusuz olmak istiyorum başıma gelecek her soruna meydan okuyabilecek kadar korkusuz ve kendine güvenen biri... Ve gülümsemek istiyorum. Ama bu sefer gerçekten mutlu olduğum için gülümsemek...

İnsanlar büyüyünce hayalleri küçülür derler.
Eskiden olsa yada eski ben olsa belki de bunun saçma olduğunu düşünürdüm ama büyükler beni de kendilerine benzettiler sanırım.. 
Büyüdükçe çevrenizdekilerin sizden beklentileri artar. baskı yaparlar bir bakarsın hayatın çoktan onların isteklerine yönelik şekillenmiş. okumalısın, iyi bir üniversite kazanmalısın, çalışmalısın,elin ekmek tutmalı... Aman  yavrum biz senin iyiliğini istiyoruz, kimseye muhtaç olma istiyoruz... Benim iyiliğim? size göre iyiliğim.. Bir kere bile hayallerimizi isteklerimizi sormadan bizim için yaptıklarını söyleyip kendilerini kandırırlar bu yaptıkları bildiğiniz göz boyama...
Ne derseniz diyin ister haklı görün ister saçma görün yazdıklarımı ama ben biliyorum hayalleri arasında sıkışıp kalmış mutsuz insanlarla dolu etraf.. Ve ben korkuyorum. Doğru yolu bulamayıp sıradanlaşmaktan onlar gibi olmaktan korkuyorum...

Gerçekten aklım almıyor. Nasıl bir başbakan hangi düşünceyle hangi zihniyetle Cumhuriyet Bayramımızı kutlamak için ülkenin dört bir yanından büyük küçük, bugün için ellerinde bayraklarla gelen Türk vatandaşlarına tazyikli su ve biber gazı sıktırır..

Kendi Ulusal Kurtuluş Bayramında bu şekilde hakarete maruz kalan sadece Türk milletidir sanırım.  

Söylenecek fazla bir şey yok rezalet zaten fazlasıyla ortada...

Sadece benim başıma geliyor olamaz, bunu inkar ederseniz gözümde yalancı durumuna düşersiniz.
 Bazen siz de kendinizi bir boşluktaymış gibi hissetmiyor musunuz? benim için o zamanlarda  nefes almak anlamsızlaşıyor, yutkunmakta zorlanıyorum. Kalbimde tarifi imkansız bir acı duyuyorum, yalnız olduğumu hissediyorum ve çevremde bu boşluğu doldurabilecek hiç kimsenin olmadığını biliyorum.
Evet bu beni fazlasıyla üzüyor. Etrafıma bakınıyorum da mutlu olan ne kadar da fazla insan var. Gerçekten içtenlikle gülümseyen insanlar...
Birde kendime bakıyorum yalnız,üzgün,endişeli.. bir hiçmişim gibi hissetmeden edemiyorum bazen.
Kendisini mutlu edecek biri olsun istiyor insan elinde olmadan.. seni senden daha fazla önemseyecek biri..
Ona sarıldığında bütün korkularından endişelerinden arınmak, başını göğsüne yasladığında saçlarını okşarken kulağına "ben hep senin yanında olacağım beni özlemek için vaktin bile olmayacak seni hep seveceğim" diye fısıldayacak biri..  Evet hayal kurmanın da bir sınırı olmalı değil mi! Ama benim için yok,sizin için de olmasın  İstediğim şey biraz imkansız gibi kabul ediyorum.. Ama o kişiyi beklemek için bolca zamanımız ve hayallerimiz var değil mi?

Bütün olumsuzluklara karşı gülümse ve hayal kurmaktan asla vazgeçme! Çünkü sana yakışan, yapabileceğin en güzel şey bu...